Gönderen: adalarpostasi | 30 Nisan 2016

Adalar’da Motorlu Araç Trafiği İcat Etmek İsteyen Kim?

Adalar’da Motorlu Araç Trafiği İcat Etmek İsteyen Kim?

buyukada buyuk tur uzerinde cena ze faytonu 20101001 DSC09521

f: “Büyüktur’da bir cenaze faytonu…”, Büyükada (1.10.2010). )O(

İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği ya da bu yazıda kısaca “İAKTVKD” 22 Şubat 2016 tarihinde İBB Ulaşım Daire Başkanlığı’na Adalar ilçesiyle ilgili ulaşım, toplu ulaşım, eşya, mal, yük ve insan taşınmasıyla ilgili herhangi bir çalışma, karar, proje ya da plan ya da bu konularda Adalar Belediyesi’yle yapılmış herhangi bir anlaşma olup olmadığını sormuş, bu Müdürlük’ten verilen 13 Nisan 2016 tarihli ve bir kopyasının da İBB kuruluşu TUHİM’e gönderildiği yanıtta söz konusu hiçbir çalışma, karar, anlaşma v.b. olmadığı resmen bildirilmiştir.

Öte yandan diğer yazışma ve haberlerden bir İBB kuruluşu olan UKOME’nin uzun zamandır bir “Adalar’da Fayton Yönetmeliği” hazırlamakta olduğu ve bu konuda ilgililerle toplantılar yaptığı bilinmektedir.

Adalar’daki geleneksel ulaşım şeklinin korunması

İAKTVKD’nin aynı konudaki soru dilekçesine İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı Şehir Planlama Müdürlüğü ise 15 Mart 2016 tarihinde şöyle cevap vermiştir:

İstanbul ili, Adalar ilçesi, 21.09.2011 t.t.’li 1/5000 ölçekli Adalar Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı kapsamında kalmakta olup, söz konusu planda Adalar’daki geleneksel ulaşım şeklinin korunması anlayışı benimsendiğinden ulaşım sisteminde bir değişiklik önerilmemiştir.

Adalar Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı plan notlarının “B.I0.l. Yollar” alt başlığı altında “planda gösterilen yollar genel ulaşım şemasını göstermektedir. Kültür ve tabiat varlıklarının korunması doğrultusunda yol genişlikleri ve imar istikametleri 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planlarında belirlenecektir. Planlama alanındaki özgün sokak dokuları korunacak ve geliştirlecektir.” şeklinde plan notu bulunmaktadır.

İstanbul V Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 25.06.2013 tarih ve 1310 sayılı kararı ile “Adaların tümünde ulaşım sorununa daha kalıcı çözümler üretmek amacıyla ilgili yerel yönetimleri ile işbirliği içinde Ulaşım Master Planı’nın hazırlanmasının istenmesine karar verildi.” denilerek Adalar’da yaşanan ulaşım sorunlarının çözülmesi amacıyla Ulaşım Master Planı’nın üretilmesi gerektiği konusunda karara varılmıştır.

21.09-2011 onanlı 1/5000 ölçekli Adalar Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Plan kararları doğrultusunda, Adalar İlçe Belediyesi’nce hazırlanan 1/1000 ölçekli Adalar Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı teklifi, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 14. maddesi gereğince değerlendirilerek karar alınmak üzere Müdürlüğümüze iletilmiş olup planın onama süreci devam etmektedir.

İşin can alıcı noktası 1/1000’lik planlar – 1/1000’lik planlarda ne var?

Adalar Belediyesi’nin hazırlatmış olduğu “İstanbul İli Adalar İlçesi için Koruma Amaçlı 1/1000 Ölçekli Nazım İmar Planı”yla (kısaca “1/1000’lik plan”) 26 Kasım 2015 tarihinde halkı aldatma amaçlı olarak hiçbir ayrıntının görülüp incelenemeyeceği şekilde duvara asılı paftalarla güya halka tanıtılarak yasanın zorunlu kıldığı bir toplantıda baştan savma şekilde geçiştirilmiştir. Salonda bulunan birçok kişi bu toplantının bu şekilde yapılmasının yanlış olduğunu güya sergilenen 1/1000’lik planların bu şekilde incelenmesine imkân olmadığını defalarca söylemiştir. Belediye’yi temsil edenler “sorularınızı yazılı olarak sorun, cevaplayalım” oyalaması cihetine gitmiştir.

Belediye’den yanıt alamazsınız

Planları halkın tartışmasına açmayanların yazılı dilekçelerdeki sorulara yanıt vermeyeceğini tahmin etmek güç değildir. Nitekim İAKTVKD halkın gözü önünde 26 Kasım 2015 tarihinde oynanan bu komediden 4 gün sonra 30 Kasım 2015 tarihinde halktan saklanan planlar hakkında ayrıntılı bilgi istemiştir. Yanıt gelmeyince kamu kurumunun bilgi saklaması Başbakanlık Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na bildirilmiş, bu dairenin dilekçeyi imzalayan İAKTVKD Başkanı’ndan “yetki belgesi” istemesi üzerine İAKTVKD 3 Şubat 2016 tarihinde aynı dilekçeyi “yetki belgesi”yle birlikte sormuş, Belediye yine cevap vermeyince, dernek ikinci kez kamu kurumunun bilgi sakladığı gerekçesiyle 4 Mart 2016 tarihinde yine Başbakanlık Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na durumu bildirmiş ve nihayet 29 Nisan 2016 günü (dün!!!) Belediye’nin gönderdiği evlere şenlik cevap dernek adresine gelmiştir. Malumu ilandan ibaret bir sürü oyalama laftan sonra 1/1000’lik planlarla ilgili olarak istenilen bilgi hakkında Belediye’nin verdiği cevap şudur [İAKTVKD’nin soruları için lütfen bu yazının sonundaki “Önemli bir not”a bakınız]:

… İmar Planı kesinleşmemiş ve alenileşmemiş durumda olduğundan 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8. maddesine göre ilgili dilekçenizde talep edilen hususlar hakkında bu aşamada tarafınıza ayrıntılı bilgi verilmesi imkânı bulunmamaktadır. İlgili Kurum onayları tamamlandıktan sonra planlar belediyemizde askıya çıkarılacak ve herkese açık hale getirilecektir.

Bu şu demektir: ayrıntılı bilgi vermiyoruz, planlar askıya çıkacak, isterseniz itiraz edersiniz, askı süresi bitince planlar devreye girmiş olur, sizin açacağınız davalar sürer, uzar gider, biz de bildiğimizi okuruz, sizi de oldu-bittiye getirmiş oluruz. Anladınız mı şimdi mekanizmanın nasıl işlediğini?

1/5000’lik planlarla da aynı oyun oynanmıştır. 1/5000’lik planlarla ilgili itiraz davası 2011’den beri sürüyor – ve bu arada 1/1000’lik planlar bitiriliyor.

1/1000’lik planlar sadece arazi, bina ve inşaat konusuyla ilgili değildir. Adalar’ın ulaşım konusu da 1/1000’lik planlara dahildir ve bu konu özellikle saklanmıştır.

İBB’nin yukarda verdiği yazılı cevapta “Ulaşımla İlgili Master Plan”ın 1/1000’lik planlarda yer alacağı bildiriliyor ve İBB’den ulaşımla ilgili istenilen bilgi bu planlara atılıyordu. Dün Belediye’den gelen cevapta “bilgi veremiyoruz” denmektedir. (Tipik bir aldatma retoriği olarak Belediye yazısında “ayrıntılı bilgi verilmesi imkânı bulunmamaktadır” denilmiş, sanki ayrıntılı olmayan bir bilgi veriliyormuş gibi.)

Koruma Kurulu ne diyor?

İstanbul 5 Numaralı Koruma Kurulu, İAKTVKD’nin “Adalar ilçesi’nde her türlü ulaşım, eşya, yük, mal ve insan taşımasıyla ilgili Kurulumuza iletilmiş herhangi bir çalışma, karar, proje ya da plan” ya da “bu konuda istenmiş ya da alınmış bir izin” var mıdır sorusuna 12 Ekim 2015 tarihinde yazılı olarak verdiği yanıtta daha önce almış olduğu 25.06.2013 tarihli ve 1310 sayılı karara işaret etmekle yetinmiştir. Yani söz konusu ulaşım ve benzeri konusunda o tarihten bugüne kadar Kurul’dan alınmış bir izin ya da Kurul’un yeni bir kararı olmadığı yanıtı verilmiştir.

İAKTVKD, Kurul’un “Adalar ilçesi fayton, akülü bisikletler ve motorlu taşıtlar” hakkında 25.6.2013 tarihinde almış olduğu kararın gerekçelerini ve konuyla ilgili resmi yazışmaları 29 Ağustos 2013’te sormuş ancak hiçbir yanıt alamamıştır.

Kurul’un 25.06.2013 tarihli bu önemli kararı Adalar’da motorlu araç ve akülü ve benzinli motosiklet keşmekeşinin önünü açmıştır çünkü kararda belirtilen “kısıtlı” motorlu araç kullanımı sorumlu kamu yetkili ve yönetimleri tarafından denetlenememiştir. Kurul’un aynı kararda yine Adalar Belediyesi’nin önerisi üzerine gıda dağıtımında “soğuk zincir” bahanesiyle 35 ton’luk kamyona kadar taşıma izni vermesi özellikle çarşı ve sahil şeritleri olmak üzere ve bunun da ötesinde soğuk demir, soğuk moloz, soğuk inşaat malzemesi v.b. her türlü irili ufaklı kamyon ve kamyonet trafiğinin önünü açması, denetleyemeceği bir konuda sözüm ona kısıtlı izin vermesi bu “soğuk zincir”le Adalılar’ı Adalar’dan soğutmuştur. Yasa ve kuralların denetlenemediği yerde kötü galebe çalar. Bugün denetimi yapacak yerde plaka ve akülü motosiklet kullanım izni dağıtan Belediye’nin, Adalılar’ın faytonlar yüzünden Adalar’ı terk ettiği iddiası bir aldatma manevrasından başka birşey değildir.

Koruma Kurulu’nun “sınırlı” kullanım için izin verdiği motosikletlerin sınırsız hale gelmesi yüzünden İAKTVKD görev ihmali gerekçesiyle Adalar Belediyesi başkanı, zabıta müdürü ve Adalar Kaymakamı hakkında Adalar Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştur. Savcılığın istediği soruşturma iznine İstanbul Valiliği’nden ve İçişleri Bakanlığı’ndan red cevabı gelmiştir. Bunun üzerine İAKTVKD konuyu önce İdare Mahkemesi’ne ve şimdi de 11 Nisan 2016 tarihinde Danıştay’a taşımıştır.

Şunu da bilmekte yarar var: Adalar’da Motorlu Motorsuz Taşıyıcılar Kooperatifi iznini yıllar önce Adalar Kaymakamlığı’nın önerisiyle İçişleri Bakanlığı vermiştir. Dernek 6 yıl kadar önce bu konuda savcılığa suç duyurusunda bulunmuştur ama sonuç alınamamıştır. Ada sokaklarını altüst eden filmci TIR’larına kimin izin verdiği sorulunca “valilik izni” yanıtı gelmektedir; ya da Burgazadası’na çıkarılan akülü otomobillerin izni sorulunca “valilik izniyle geçici olarak reklam amaçlı” denilmektedir. Bunlar “laf” değildir, resmi kurumların yazılı yanıtlarıdır.

Görev ihmalleri ve uzayan ve sonuç alınamayan hukuk süreçleri Adalar’ın motorlu araç parkuru olmasına yetmiştir. Bugün her türlü yasa ve kural ihlalini engellemekten sorumlu emniyet ve zabıta görevlileri “karar bekliyoruz” gibi emir almış durumda göz yumma pratiği içindedir. Alenen yasa ve kurallara aykırı motorlu araç kullananlarsa kendilerini ikaz edenlerle alay etmekte ve hatta tehdit etmektedir. Kısa bir süre önce Adalar Emniyet Müdürlüğü’nün düzenlediği “Huzur Toplantısı”nda Adalar Savcısı’nın aktardığı şekliyle ikaz ettiği bir motorlu araç sürücüsünün kendisine “savcıysan savcısın, ne yapalım” sözleri gelinen noktayı en açık şekilde göstermektedir.

Sonuç olarak denetimden kaçan ve kuralsızlığa göz yumanların istediği olmuş Ada halkı birbiriyle kavga eder duruma düşmüştür.

Şimdi bu haller meşru kılınıp bir sonraki adım hazırlanılıyor: suç ortadan kalkıyor, duruma yeni bir ad bulunuyor: “Adalar’da ulaşım sorunu”. Yani yapılan şu: önce kurallar bozuluyor, sonra zaten herşeyin bozulduğu iddiasıyla güçlü ve kötünün dediğini geçerli kılacak bir oldu-bitti hazırlanıyor. Böyle bir gayri meşruluğa hileli seçimle yönetimi ele geçirilmiş Adalar Kent Konseyi’nin de destek olacağından kuşku duyulmasın [bkz. Arif Çağlar, “Adalar Kent Konseyi’yle İlgili Zorunlu Bir Açıklama…”, ADALAR POSTASI-2770 (2.5.2015).].

Adalar’ı motorlu ulaşıma açma çabasının altında Adalar’ı inşaata açma baskısı yatıyor

Adalar’ın doğal, kültürel, kentsel, tarihsel ve arkeolojik yapısıyla korunabilmesi için Koruma Kurulu’nun doğru bir temel ilkesi vardır, 1/5000’lik planlarda da bu ilke korunmuştur: “Ada yolları prensipte yaya yoludur”. Bu karardan asla vazgeçilmemesi gerekir çünkü motorlu araç trafiği Adalar’ın alt yapısını tamamen bozacağı gibi ada ormanlarının da yok olmasına neden olacaktır. Bir zamanlar bir kaymakamın çok açık bir şekilde söylediği gibi Adalar’ın yaşanabilir olması için karadan köprüyle bağlanmalı ve ormanların üçte biri yerleşime açılmalıdır. [bkz. ADALAR POSTASI-2709 (31.3.2013): Adalar’ı Adalıktan Çıkartmak Sevdasına (K)ayMakam Katkısı…] Adalar’ı yok etmek isteyen zihniyet budur. Bu zihniyetin pratiğiyse eğer hemen olmuyorsa Adalar’ı yavaş yavaş motorlu araç trafiğine geçirmektir. Şu ana kadar bunun en büyük engeli Adalar’da ulaşımın fayton ve at arabalarıyla yapılıyor olmasıdır. At arabaları icad edilen “Motorlu Motorsuz Taşıyıcılar Kooperatifi” marifetiyle yok edilmiştir, şimdi sıra faytonlardadır.

Faytonlar kaldırılmalıdır vaveylası

Her yerel seçim öncesinde belediye başkanı adayları Adalar’ın motorlu araç trafiğine açılmasını istemeyenlerin (yani faytonların tek ulaşım aracı olarak korunmasını isteyenlerin) ve özellikle de faytoncuların oylarını alabilmek için faytondan yanaymış gibi davranır, “faytonlar kalacak” gibi sloganlar atar, ama seçilir seçilmez faytonun “f”sini duymak istemediklerini ilan eder; faytonların, atların kötülüğünden, yanlışlığından, olmaması gerektiğinden, sayılarının giderek azaltılması ve nihayet yok edilmesi gerektiğinden söz eder, bir sürü de gerçek dışı laf uydururlar. Bu ülkenin yönetiminde yalan ve aldatmaca önemli bir rol oynadığı için bundan yüksünmezler de ve üstelik yalan ve aldatmacanın peşinden sürüklenen bunca cahil varken bunun pekâlâ işe yaradığını da bilirler, bu olanağı da kullanırlar.

Günümüzde Adalar’ın inşaata açılmasının yardımcılarından biri de sözüm ona hayvan hakları savunucularıdır. Bunlar Adalar’a sokulan kaçak at sayısı, tek tırnaklı hayvanlarda salgın hastalık sayısı, Adalar’da at ölümleri sayısı, denizlerin at iskeleti dolu olduğu, hayvanlara kötü muamele edildiği konularında bir sürü gerçek dışı propaganda yapmakla kalmaz Adalar’a “tren”, “akülü tramvay” konulması “atların sokak hayvanı ilan edilerek ada sokaklarında serbest dolaşması” gibi bir sürü de zırva icad ederler. Bu gibi sahte hayvan severlerin şimdiye kadar ne atlarla ne de faytonlarla ilgili iyileştirici hiçbir çalışması olmamış olduğu gibi Adalar’ın motorlu araç trafiğine açılmasına karşı da en ufak bir itirazları olmamıştır.

Atlar ve faytonlar konusunda şimdiye kadar yazılmış birçok doğruyu ve çabayı burada yenilemeye gerek yok, bu konuda geniş bilgi Adalar Postası internet sayfalarından okunabilir.

Önemli olan şudur: Türkiye’de hemen hemen her konuda yanlış, yasalara ve kurallara aykırı işleyen birçok şey bulunabilir, çözüm bunları ortadan kaldırmak değildir, yanlışları ortadan kaldırmaktır. Nitekim atlar ve faytonlar konusundaki birçok yanlış ve eksiklik ancak ilgili meslek odaları ve kuruluşlarının, ilgili ve sorumlu olması gereken kamu kuruluşlarının çalışmasıyla düzeltilebilir. Adalar’ı motorlu araç trafiğine ve inşaata açmak isteyenlerin insanların hayvanlarla ve özellikle de ülkede büyük bir istisna ve şans olarak kalmış olan Adalar’da atlarla birlikte insanca yaşanması için yaptıkları hiçbir çalışma yoktur. Oysa olması gereken budur. Bu çalışmayı kim yapıyor? Bu çabalardan haberiniz var mı?

Arif Çağlar

* * *

Önemli bir not:

İAKTVKD’nin 1/1000’lik planlarla ilgili olarak Adalar Belediyesi’ne verdiği dilekçedeki sorular şunlardır:

“Adalar Belediyesi’nin hazırlatmış olduğu “İstanbul ili Adalar ilçesi için Koruma Amaçlı 1/1000 ölçekli Nazım İmar Planı”yla (aşağıda kısaca “1/1000’lik plan”) ilgili olarak 26.11.2015 tarihinde düzenlediği Adalar ilçesi halkını bilgilendirme toplantısında halkın dikkatine sunduğu:

  1. Tüm sesli, görsel ve yazılı belge ve bilgileri ve toplantının tutanaklarını;
  2. Bu toplantıda sunumu yapılmış olan tüm “1/1000’lik plan” çalışmalarını;
  3. “1/1000 plan”la ilgili yapılmış olduğu ilan ve iddia edilen tüm tespit ve anket çalışmalarının dökümünü ve bu konuda yapılmış olan çalışma sürecinin ayrıntılı bilgisini;
  4. “1/1000’lik plan” çalışmalarında SİT ya da planlama sınırları içine dahil edilmiş ama halihazırda ruhsatsız ya da yasal olmayan yapılaşma alanlarının “ada, pafta, parsel” olarak hangileri olduğunu ve ayrı ayrı bu plana dahil edilme gerekçelerini;
  5. “1/1000’lik plan” çalışmalarında bu planın hazırlandığı tarihteki halihazır tüm yapılaşmayı içine alarak yapılmış olmasının ve SİT kanununa aykırı olarak gerçekleşen mevcut yapılaşmaların plana dahil edilerek meşrulaştırılmasının gerekçe ve dayanaklarını;
  6. Ve yine “5. madde”dekinin tam tersi bir uygulama olarak fiilen gerçekleşmiş bulunan ve halihazırda kullanılan bazı mevcut yapılaşmalar üzerine yeni yapılaşma kararlarının işlenmiş olmasının dayanak ve gerekçelerini;
  7. Halihazır mevcut yapılaşma ve fonksiyonlar üzerinde “1/1000’lik plan”da yapılan tüm fonksiyon değişikliklerinin (örneğin konut alanından konut+ticaret, yeşil alandan “ticaret”, kıyı ve bostan alanlarının ve diğer değişikliklerin) “ada, pafta, parsel” olarak gerekçeleriyle birlikte;
  8. Özellikle derneğimizin “1/5000’lik plan”larla ilgili itiraz ve dava dilekçelerindeki konuların “1/1000’lik plan”da ne şekilde dikkate alınmış ve değerlendirilmiş olduğunu

eksiksiz olarak derneğimize ivedilikle bildirmenizi diliyoruz.”


Yorum bırakın

Kategoriler