Bursa Uludağ’da başlayıp, Romanya Sinaia ve Poiana Braşov’da ivme kazanan kayak maceramıza yeni bir destinasyon ekliyoruz- Bulgaristan Bansko.

Bansko İstanbul’dan 570km; 2 gün izin alıp haftasonu ile birleştirince süper bir kayak tatili yapılabilir. Biz Orjinal Tur ile Şubat ortasında 5 günlük bir tatil ayarladık. Gideceklere en önemli önerimiz kesinlikle otobüs turları ile gitmemek olur ; çünkü gümrük geçişi çok uzuyor ve saatlerce perişanlık yaşanıyor. Bizim kötü şansımız otobüsümüzdeki tüm bavulların teker teker aranması oldu; bu yüzden gecenin 1’inde otobüsten inip dışarda soğukta aramanın bitmesini bekledik. Böylesine keyifli bir tatile tatsız başlamamak adına önerim arabanızla gitmek olur. Biz turla gittiğimiz için otel de pakete dahildi ve Royal Towers isimli bir otelde kaldık. Çok muhteşem olduğunu söyleyemeyeceğim (elektrikli ısıtıcılar olduğu için kayak sonrası kıyafetlerimizi kurutmak çok zor oldu) ama gondola gayet yakındı. Bansko’da sistem biraz farklı, pistlere ulaşım Gondolla yarım saatlik mesafede. Bu açıdan Gondol çevresindeki otellerde kalmanızı öneririz. Güzel otel seçeneği çok fazla ve 4-5 yıldızlı otellerin fiyatları gayet uygun. Örneğin Regnum otelin çok iyi olduğunu okumuştuk, bir sonraki gidişimiz için listede.

Kayak kiralamak için Gondol’un hemen karşı yolunda bir çok mekan var , biz Euforia kafenin karşısındaki mağazadan kiralamıştık. Kullanacağınız gün kadar kiralayıp, akşam dönerken buraya bırakıp sabah tekrar alıp gondola geçmek çok kolay oluyor. Dönemine göre gondolda çok uzun kuyruklar olabiliyor ; özellikle Bulgar okulların sömestr tatiliyse eyvah. Buradaki en önemli kural gözü açık olmak 🙂 yoksa yarım saat kuyruk beklersiniz. Kural 1: gondola iki giriş var; insanlar genelde tek girişin arkasına diziliyor, diğer giriş boşsa hemen oraya atlamak gerek. Kural 2: iki girişte de kuyruk varsa az bir farkla VIP bilet alıp hiç beklemeden yandan girmek:) Zaten pistler çok uzun olduğu için buradaki sırayı sabah bir kere bekleyip akşam dönüşe kadar inmiyorsunuz.

Pistleri harika; biz 3 kıştır kaydığımız için genelde kırmızı ve mavi hatları kullanıyoruz. Pistlerin hem genişliği ve uzunluğu çok iyi hem de aralardaki dinlenme yerleri çok keyifli. Biz Shiligarnika -Banderashka Pollyanna-Todorka (zirve) üçgenindeki tüm kırmızı ve mavi hatlardan kaydık. Banderashka ve Todorka’da aralarda dinlenip hem leziz yemekler yiyebileceğiniz hem de sıcak şarap ve çikolata içebileceğiniz, güzel müziklerin çaldığı çok keyifli dinlenme spotları bulunuyor.

Akşam olunca dönüş yolu süper keyifli. Yaklaşık yarım saat, geze geze dönmek için öncesinde dinlenmiş olmak önemli. Dönüşte yine gondolun olduğu bölgeye inip Happy End apres-ski barda happy houra katılıp birşeyler içmek çok iyi geliyor.

Akşam yemek için alternatifler bol. Biz üç yerde yedik , üçü de çok iyiydi. Güzel et yemek için La Scara isimli ocakbaşını tavsiye ederiz. Gondolun karşısındaki ana caddenin üstünde. Etleri camekandan seçip, masamızda kendimiz pişiriyoruz. Yorucu bir günün arkasından süper gidiyor. Bir diğer mekan Kempinski otelin karşısındaki Victoria restoran. Burası da çok lezzetli Italyan mutfağı yemekleri servis ediyor ve mutlaka önceden rezervasyon yaptırmak gerekiyor. Son olarak da Happy End’in üstündeki Soprano’sun Italyan yemekleri çok leziz.

5 günlük kayak turumuz ulaşımdaki aksilikler dışında çok çok keyifli geçiyor. Bu arada Bansko’da bir çok Türk aile ile karşılaşıyor ve tanışıyorsunuz. Hatta ben yukarıdaki pistlerde telefonumu düşürüp akşam otele geldiğimde düşürdüğümü farketmiştim. Telefonumu arayınca da bir Türk aile telefonumu açınca şaşırmıştım. Meğersem kayarken karın altında telefonumu bulup saklamışlar:) Böyle durumlar için yardımınıza koşan bir Türk bulmak çok olası.

Bu arada gezi sırasında tanıştığımız bir kaç kişi Pamporovo’yu şiddetle tavsiye etti; hem İstanbul’a Bansko’dan daha yakın (470km) hem de pistlerinin çok güzel olduğuna dair duyumlar aldık. Bir sonraki kayak destinasyonumuz belli 😉