AKP’nin koridordan Esad düşmanlığı çıkarma hedefi

Erdoğan‘ın havuz medyasına bakarak AKP’nin Suriye’deki Amerikan koridoruna karşı gerçkte nasıl konumlandığı hakkında bir fikre sahip olabiliriz.

Örneğin dünkü Akşam gazetesinde, bir kaç gündür olduğu gibi koridor tehdidiyle ilgili manşet vardı. Güzel.

Hatta manşetin içinde, “koridora karşı ne yapılır” sorusuna yanıt niteliğinde bir de yorum-analiz vardı. Üstelik analizin sahibi sıradan bir isim değil, Akşam‘ın etkili isimlerinden Murat Kelkitlioğlu‘ydu!

Peki Kelkitlioğlu‘nun koridora çaresi ne? 1. sayfadan altarıyorum: “Ben olsam, MİT TIR’larını ağır silahlarla doldurup Türkmenlere, Özgür Suriye Ordusu’na gönderirim…” (Akşam, 23 Haziran 2015)

Buradaki “Türkmenler” ifadesinin kamuoyu için cümleye monte edildiği ortada. Peki ÖSO’yu silahlandırarak koridor önlenir mi? Koridor tam da bu örgütleri silahlandırmanın sonucu ortaya çıkan otorite boşluğundan doğmadı mı?

AKP’NİN ÖSO SEVDASI

Kelkitlioğlu‘nun “çaresinin” kişisel değil “kurumsal” olduğunu başka yorumlara bakarak söyleyebiliriz. Örneğin AKP’nin “amiral gemisi” Yeni Şafak‘ın kaptanı İbrahim Karagül‘ün önceki günkü analizi…

Karagül, Türkiye’nin güneyinde “Kürt milliyetçiliğini de aşan bir tasarım” tuzağının bulunduğunu söylüyor ve o tuzağı tarif ediyor: “Bu tuzak, Suriye’nin meşru muhalefetini zayıflatırken Şam yönetimi, Hizbullah, PYD ve IŞİD’i aynı cephede birleştiriyor.” (Yeni Şafak, 22 Haziran 2015)

Şam yönetimine yani Esad‘a karşı “meşru” olan muhalefet kim? AKP’nin 5 yıldır işbirliği yaptığı, desteklediği, Türkiye’nin imkanlarını sunduğu terörüst örgütler! Onlara SUK, SUKO, ÖSO gibi adlar vererek “meşru” göstermeye çalışan AKP hükümeti, en başından beri İhvan türevli bu örgütlerin hakim olduğu federatif hatta parçalanmış bir Suriye istiyor! (Bu noktada hangi ve kimin koridoru iç tartışmaları var.)

DÜŞMAN CEPHE İMALATI

Kuşkusuz Karagül‘ün Suriye’de birbiriyle çarpışan kuvvetleri aynı cephedeymiş gibi sunmasını cehaletle açıklayamayız. Karagül, meseleyi Erdoğan ve Davutoğlu‘nun istediği gibi koyuyor. İkili özellike koridor meselesi gündeme geldiğinde beri sürekli Esad-PKK/PYD-IŞİD işbirliğini iddia ederek bir düşman cephe imal etmeye çalışıyor.

Neden? Kamuoyunun gündeminde olan koridor tehdidinden kendi çıkarlarına nemalanmak için!

Koridor’un aktörlerini, sürekli Esad’ın işbirliği yaptığı örgütler diye sunarak, Türk kamuoyunu Esad’a karşı yeniden kışkırtmak peşindeler! Koridorun sahibinin ya da en azından sorumlusunun Esad olduğunu kafalara işlemeye çalışıyorlar!

Peki bu kafa koridoru önleyebilir mi? 5 yıldır istihdam ettiği terörist gruplarla Esad‘ı devirmeye ve Suriye’yi parçalamaya çalışarak Amerikan koridorunun inşasında görev yapan AKP Hükümeti, durumdan hâlâ Esad düşmanlığına kazanç elde etmeye çalışarak koridoru önleyebilir mi?

Daha somut söyleyelim: Problemin kaynağı olanlar, problemin çözümünde yer alabilir mi?

SINIRI KAPAT, ÖSO’YU DAĞIT!

Ne demişti Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim? “Siz sınırlarınızı geçişlere kapatın, biz meseleyi 3 ayda çözeriz.”

Koridoru önlemek isteyenler meseleye buradan başlar: Suriye’ye düşmanlığı bitirir, temas ve işbirliği sağlar, sınırı kapatır, ÖSO’yu dağıtır, Suriye Hava Kuvvetleri’nin kuzey kuşağına yani koridora karşı egemenlik uçuşu yapmasını engelleyen angajman kurallarını kaldırır…

Bakınız Türkiye bunları yapsın, TSK’nin koridora müdahalesine bile gerek kalmaz!

Zira anımsayın, AKP Hükümeti Suudi Arabistan ve Katar’la anlaşıp terörist örgütleri “Fetih Ordusu” adı altında birleştirerek Esad‘a karşı Idlip’te taarruza geçene kadar, stratejik üstünlük Esad‘daydı ve Şam yönetimi adım adım kuzeye hakim oluyordu! Yani AKP iki ay önce Idlip saldırısını yapmasa, bugün koridor tehdidi bu boyutta olmayacaktı!

Bitirirken bir ricada bulunalım: Zorunlu bir aile ziyareti nedeniyle okurlarımdan 5 günlük izin istiyorum. 5 gün sonra görüşmek dileğiyle…

Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
24 Haziran 2015

  1. Yorum bırakın

Yorum bırakın