İyilik yapmanın en kolay ama kafa karıştırıcı yolu: Vakıf ve Dernekler

Yayınlandı: 20 Şubat 2020 / Yaşam

Elimden geldiğince çocuk, doğa, hayvan hakları gibi derneklere bağış yapıyor(d)um. Her bağış sonrası içimi muhteşem bir huzur kaplıyor, “bir yerlerde” “bir şeylerin” düzeltilmesine katkıda bulunduğumu düşünüyor(d)um. Hatta birkaç yıldır sağlık için yaptığım 10 kilometre koşularında bugüne kadar çeşitli dernek ve vakıflar adına koşarak onlar adına bağış topladım.

2019 yıl sonunda yine bu blogda detaylarını bulacağınız Amasya Suluova’da bizzat gerçekleştirdiğim yardım kampanyasından sonra tüm dernek ve vakıflara olan bakışım değişti (aslında birkaç yıl önce Van için düzenlediğim kıyafet kampanyasında da hemen hemen benzer hislerdeydim).

Tek başıma, kendi sosyal medya hesaplarım üzerinden insanlara ulaşarak, 2 hafta gibi bir sürede 300’den fazla kitap toplayıp küçük bir okulun kütüphanesinin kurulmasına katkıda bulunduğumuz o günün dönüşünde aklıma şu geldi:

“benim gibi 1000 kişi olsa…”

Bugün insanlar bağış yapacakları yerleri ve kişileri bilemedikleri için dernek ve vakıflara bağış yapıyorlar, bu dernek ve vakıflar da toplanan bağışların “yönetim giderlerini” harcadıktan sonra kalanını bağış yapıyorlar. Peki şimdi soru şu:

“yönetim giderleri içerisinde de bağışa dönüştürülebilecek bir bölüm var mıdır?

diğer bir değişle

“yönetim giderleri minimum hale getirilip, mümkün olduğunca kısılarak artan tutar daha fazla bağışa yönlendirilebilir mi?

Bana göre bu soruların yanıtı “evet”tir. Ancak bugün maalesef bir vakıf ya da derneğin özel sektörde olduğu gibi ne kadar verimli çalıştığını ölçecek, verimsiz ise yöneticilerini cezalandıracak bir yapı bulunmuyor. Buna bir de dernek ve vakıfların “sınırsız ve ölçüsü belli olmayan” gelirleri eklendiğinde (bağışla dönen gelirlerden bahsediyorum) içinden çıkılmaz bir hale geliyor.

2020 yılından itibaren aldığım kararla bundan sonra bağışlarımı “direkt” yapmaya karar verdim. Bunun ilk uygulamasını doğrudan kitap yardımı kampanyasıyla yapmıştım, ikincisini ise bir arkadaşımın teyzesinin sokak hayvanları için mama dağıttığını öğrendiğimde kendisine dağıtması için mama göndererek yaptım.

Elbette kredi kartınızdan vereceğiniz bir otomatik bağış ödemesi talimatı kadar kolay bir iş değil bu, ancak bağış yaptığınız yüzü birebir görmenin keyfi emin olun daha fazla.

Sevgiler.

yorum
  1. Emre Erdem dedi ki:

    Hepimizi duygu olarak çok sömürdükleri için olsa gerek artık korkarak yapıyoruz yada yapmıyoruz. Emin olduğum yerlere HAYTAP gibi kurumlara bağış yapmaktayım.

    • Onur Özdemir dedi ki:

      Hocam, güvenilir bir kuruma bağış yapıldığında bağışın doğru yere gittiğine emin olabilirsiniz evet, ancak benim bu yazıda bahsettiğim güvenilir de olsa derneklerin bir “verimlilik” problemi var. Yani diyelim 500.000 TL aylık geliri olan bir dernekte 10.000 TL brüt maaş ile 20 kişi çalışıyor olsun. Bu durumda bağışa aktarılan tutar 300.000 TL olacak (burası bardağın dolu tarafı). Ancak eğer bu 20 kişi sadece 10 kişilik iş yapıyorsa, bu durumda bağışa aktarılmayıp boşa giden 100.000 TL var demektir (bu da bardağın boş tarafı).

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.